21 Nisan 2014 Pazartesi

Şampi...


Tribünün en özel olduğu yılları göremedim. Süper ligi sıfır, amatöre giden yolu çat pat, amatörden sonraki süreci ise yaşayarak öğrendim. Hafta sonları maça gitmek, deplase olmak hiçbir zaman aileden yadigar şeyler olmadı. E tabi peder bey gemi kaptanı olunca böyle şeyleri beklemek onun içinde haksızlık olur.  Tribün namına ne öğrendiysem acısıyla tatlısıyla yaşayarak öğrendim. 

Dershaneden kaçıp hafta sonları maçlara gittiğimiz dönemlerde sahada oynayan topçularla hiç işimiz olmazdı. Ben çıkan kadroyla ilgilendiğimi hatırlamıyorum. Abiler maç öncesi sürekli tartışır dururdu, 'yine sol beke yanlış adamı koymuş' 'yahu yok mu şu takımda adam gibi golcü' falan filan.. Sevinmeyi öğrenmeden önce isyan etmeyi öğrendim. Ezeli rekabetten sürekli bahseden abileri dinlerken bırakın derbi galibiyeti görmeyi henüz derbi heyecanını yaşamamıştım. Ama inanıyordum. Göztepe ile çok güzel şeyler başaracağımızdan şüphem yoktu. Maç kaybediyorduk, lig düşüyorduk, şampiyon oluyorduk hiçbir zaman armanın peşinden ayrılmıyorduk. Bizleri bağlayan bütünlük arma sevdasından başka bir şey değildi.

Sosyal medyanın aktif olarak tribüne girmesi, istenen başarıların bir türlü gelmemesi ve yönetimin acemi hataları ile övündüğümüz tribün çağırdığı topçuya bile sözünü geçiremez bir hal aldı. Sürekli suçlu aramaktan hatalarımızı göremez olduk. Bize göre onlar, onlara göre biz sürekli suçluyduk. Sorunların çözümüne yönelik adımlar atacağımıza sürekli haklı olmamızı sağlayacak adımlar atmayı tercih ettik. Ve ne yazık ki ağabeyler bunlara dur diyemediler.

Bugün tribünler dağınık, topçuların özgüveni bitik ve hedefimiz şampiyonluk olarak son haftalara giriyoruz. Herkesin yüksek sesle konuşmaya korktuğu ŞAMPİYONLUK için matematiksel olarak şansımız devam ediyor. Gün dargınlıkları unutup özlenen şampiyonluğa inanma günüdür. Ölüyü dirilten Göztepe'yi, özlenen Göztepe tribünlerini tekrardan canlandırma günüdür.  Önce Tarsus'a, emniyet izin verirse Pendik'e gidip dosta düşmana bitti denen Göztepe'yi hatırlatma günüdür. Unutmayın tarih yazmak bizim işimiz, tarihi okuyanlardan olmayalım.. 

13 Nisan 2014 Pazar

beni vur


uzun yıllar geçmişle hesabı kesersem yaşantımın daha güzel olacağını düşünüp durdum. şimdi geçmişten beni bağlayan şeyler kalmadı. günlerim maç izleyerek ve geçmişi düşünmeden geçiyor. zaman zaman keşke diyorum hesapları kapatmasaydım belki beni sağlam kılan hesaplaşmalardı. 

daha güçlüyüm. daha az kırılıyorum. daha az üzülüyorum. yıllarca bunların insanı mutlu hissettirdiğini sanardım. oysa şartlanmadan başka bir bok değilmiş. şimdi hedefsizce günleri geçirirken gelecek güzellikleri gözlüyorum. güçlü olmak, üzülmemek sikimde bile değil. bundan ötesi zırvalamak. rakı iyi ki var. kalın sağlıcakla.

6 Nisan 2014 Pazar

Küsmek


Kargaşanın olduğu yerlerde genelde susmayı tercih ederim. Yaşamın her alanında kaostan beslenen ve bunu kendilerine yaşam biçimi haline getirmiş insanları görebiliyoruz. Dün stadyumda yaşananlardan sonra hangi taraf için utanacağımı şaşırdım. 

Topçular, tarihin en kötü kadrosu tespitini bizlere yaptırırken oynadıkları futbolu unutmuş, iki galibiyetle tribüne tavır almaya başlamış, kendisine tribünden küfür eden taraftarları gelsene gelsene diye sahaya çağırır olmuş. Kısacası ipler aslında çoktan kopmuş, topçular galibiyetlerle elleri güçlenir güçlenmez bilinç altlarında yatan tribün nefretini dışarıya vurmaya başlamışlar. 

Eh be güzel topçu abilerim, kardeşlerim keşke tribüne bu kadar kafayı takacağınıza futbolunuza odaklansaydınız. Keşke edilen küfürleri önemsemek yerine biz takım olarak 3 hoca gönderdik ve 4. hoca geldi artık sorunun hocada olmadığı aşikar deseydiniz. Her ay maaşınızın takır takır ödendiği yerde 'ulan biz buradan ekmek yiyoruz artık şu takımı hak ettiği yere getirmemiz gerekiyor' diye kafanızı yorsaydınız. Sezon boyunca taraftarın psikolojisiyle oynayıp durdunuz. Dahası yıkılmaz kale dediğimiz İzmir'de galibiyeti unutturdunuz hatta galibiyeti geçtim rahat maç izleme keyfimizi elimizden aldınız. Yani siz gene tribüne trip atın ben atmayın demiyorum ama önce sezon içerisinde yaşananları hatırlayın sonra zaten yaptığınız hareketten dolayı utanacaksınız..

Gelelim tribüne.. Gümüşhane'de tribüne gelmeyen adamla Gürsel Aksel'de konuşmadan tribüne çağırırsan böyle topçunun maskarası olursun. Bu saatten sonra gelecek şampiyonluğun bile anlamı kalmadı, geçmiş olsun.