28 Kasım 2011 Pazartesi

Göz-Göz Lider Sever(!)


Galibiyet ardından söylenecek çok şeyi olanlar elbet ki olacaktır. Aylardır eleştirdiğimiz Özcan Kızıltan'ın oyun karakterinde herhangi bir değişikliğe gitmemesi sistemine olan güveni gibi gözükse de kadroya baktığımızda çaresizlikten başka bir şey değil.

Sezon başında büyük umutlarla transfer edilen Yasin Avcı, Aydın Karabulut, Gürhan Gürsoy, Korhan Öztürk istenilen futbolu oynamayınca forvet transferi Bradley sol kanada geçti. Sakatlıklar, cezalı oyuncular vs.. bunlar illaki olacaktır. Sezon başında bu takımı kuranların tüm bunları önceden tahmin etmesi ve bu yönde kadro kurmaları gerekiyordu. Bugün yapılan eleştirilerin haksız olduğunu söyleyenler ( seçerek ) aldıkları oyuncuları kadro dışı bırakıyorlar. Geçen sezonda aynı uygulamalara tanık olmuştuk. Özcan Kızıltan'ın kadrosunda işler yolunda gitmeyince muhakkak birileri kadro dışı bırakılıyor. Oyuncu performansının bu anlamda çok önemi de yok. Hocayla iyi anlaşamazsan, takımda iyi gitmiyorsa kadro dışı kalabilirsin.

Yaşanan olayları olağan gibi gösteren yönetimi de kutlamak gerekiyor. 15 maç kadro dışı bıraktığın adamı mecburiyetten (!) kadroya alıyorsun dahası bir maç sonra ilk 11 başlatıyorsun ses çıkaran yok (!). Takım içinde sıkıntı olduğu zaman sürekli olarak oyuncular kadro dışı bırakılıyor, sorgulayan yok (!).

Welcome to Kızıltan's Farm!
--------
Bugünkü maça gelecek olursak, Özcan hocanın yerinde olsam Vedat'ın her yerinden öperdim. Oyun anlamında Şamil ve Hakan'ın orta sahaya kattığı dirençle takım pozitif futbol oynamaya, mücadele etmeye başladı. Maalesef takım olarak mücadele etmiyoruz. Takımın yükü bu iki oyuncuya kalıyor. Hakan ve Şamil doğru kademelere girip herkesten daha fazla koştukları için orta sahada rakibe basit top yaptırmıyoruz. Sol kanada geçen Bradley stoperler arasından ezilmediği için iki maçtır daha etkili oynuyor. Bugünde pek çok pozisyonda ayakta kaldı ve ileriye top taşımamız adına gerekli hamleleri yapmakta başarılıydı. Murat Berge'nin fiziki mücadelesinden çok mental açıda futbola dönmesi lazım. Kafası sahada değil. 45 dakika boyunca herhangi bir etkili hareketini göremedik. Yerine giren Emre ise takımın iyilerindendi. İlhan'ın golünde de asisti yapan Emre sakatlıktan tam anlamıyla kurtulursa sağ kanatta yararlı olabilir.

Takımın iyileri; Hakan, Şamil, İlhan, Vedat plase Emre.
Takımdan şiddetle uzaklaştırılması gereken kişiler; Özcan Kızıltan, Fuat Onur.

Not: Türker gol atsa da fizik olarak tam anlamıyla hazır değil. Fuat Onur hakkında da çok şey yazmadım ki küfür içerikli bir yazı olmasını istemedim. Saygılar..

22 Kasım 2011 Salı

Hakan Etkisi!


Yukarıdaki liste Hakan'ın bu sezon Göztepe formasıyla sahaya çıktığı maçları göstermektedir. Kısaca,
  • Hakan'ın süre aldığı Denizlispor maçı harici yenilgi almadık. 
  • Oyuncunun sakatlığı süresince oynanan 5 karşılaşmadan 4 mağlubiyet ve 1 beraberlik alabildik. 
  • Ksk maçında oyundan çıkana kadar 1-0 öndeyken oyundan çıkmasıyla maç 1-1 oldu.
  • Sakaryaspor maçında ise takım 1-0 gerideyken oyuna girdi ve maç 1-1 bitti. 
Son olarak da geçen sezonun devre arasında istenmediği için gönderildiği Elazığspor maçında gösterdiği iyi performansla Göztepe'mizin 1-0 galip gelmesinde önemli rol oynadı. Hakan'ın orta sahaya kattıklarını görmezden gelirsek oyuncuya haksızlık etmiş oluruz. Takımın tüm angarya işlerini yaptığı gibi İlhan'ı da rahatlatarak oyunda daha fazla kalmasını sağlıyor. İlk 4 hafta Şamil cezası sebebiyle oynayamadığı için Şamil - Hakan ikilisini izleyememiştik. Ancak Elazığspor maçında gördük ki bu ikili bir arada oynayınca orta sahamızın direnci artıyor. Perşembe günü her iki oyuncuya da büyük yük düşüyor, takım için en iyisi şekilde mücadele edeceklerinden şüphem yok, sakatlık olmasın yeter. 

21 Kasım 2011 Pazartesi

Özcan'ı Dinleme, Saldır Göztepe!


Maç öncesi kulüpten gelen açıklamayla Berkay'ın profesyonel sözleşme imzaladığı ve 18 kişilik kadro içerisinde yer alacağı duyurulmuştu. Geçen hafta Murat Berge sürprizinde olduğu gibi bu haftada sakat oyuncuların çok olması teknik ekibi genç oyuncuyu kadroya dahil etmek zorunda bıraktı. Gönül isterdi ki genç oyuncumuzun takıma katkı vereceği düşünüldüğü için sözleşme imzalansın ve kadroya alınsın.

Maça gelecek olursak takım her hafta olduğu gibi ortaya hiçbir şey koyamadı. Bugün için farklı olan Şamil'in güzel vuruşu sonrası galip gelmemiz oldu. Maç öncesi kadrolar açıklandığında çıkan 11'in ötesinde yedek kulübemiz acınacak haldeydi. Olası bir sakatlıkta oyuna alabileceğimiz bir hücum oyunumuz yoktu. Özcan hoca 5 defans ve 2 orta saha ile oyuna katkı yapmayı bekliyordu. Nitekim kendinden beklendiği gibi sahaya 4-3-2-1 gibi çıkan takımımız maçı 6-4-0 gibi saçma sapan bir taktikle bitirdi.

Oyuncular sahada mücadele ettiği sürece sistemin özellikle Bank Asya'da çok etkili olmadığını biliyoruz. Belirli bir sistemimiz yok. Sezon başında orta sahanın çok sık tek top yapmasıyla pozisyonlar buluyorduk, artık onlarda yok. Oyuncular sahaya ne oynayacaklarının farkında olmadan çıkıyorlar ki genelde 6 net savunmacıyla oynadığımız için topu rakibe verip hata yapmasını bekliyoruz.

Bugün taraftarlar yöneticilerin, teknik direktörün istifa etmesini istiyorlarsa beklentileri galibiyet değil.. Beklenti takımın Göztepe ismine yakışır şekilde futbol oynaması, 86. dakikada oyuna 3.stoperin sokulmaması, sahada 8 savunma 2 hücum oyuncusunun olmaması, yedek kulübesinde en azından yedek 1 golcü bulunması ve daha niceleri..

Her şartta takımını destekleyen Göztepe taraftarını başkalarıyla karıştırmak yapılacak en büyük yanlış olur. Camiayı iyi tanıyan yönetimin artık konuya direkt olarak el atması gerekiyor. Taraftar galibiyet sevdalısı olsaydı, o maçlar 4 yıl önce 10bin kişiye oynanmazdı. Herkesin kendi çıkarını düşündüğü günlerde armanın peşinde yılmadan gelen binlerce taraftarın dayanacak gücü kalmadı. Protestolar daha tatsız boyuta varmadan gereken yapılmalı, bugün alınan galibiyet hiçbir şeyi düzelmediği gibi beklentileri de değiştirmemelidir..

Unutmadan, takipteyiz..

Şamil Ünal 1 - 0 Elazığspor

18 Kasım 2011 Cuma

Nerede Kalmıştık?



Sahada yürekle oynamayan bir grup futbolcu, taraftardan sürekli zaman isteyen teknik direktör ve kendi içinde bölünen tribünler. Henüz maçın 2. dakikasında 'Özcan istifa' diye bağıran taraftarın beklentisi, galibiyet. Sahadaki futbolcular hocayı istemiyor, tribün hocayı istemiyor, yönetim hocaya güveniyor. Sürekli huzursuzluk, sürekli bir kaos ortamı. Ligin ilk haftası Denizli'de yaşanan rezalet unutulmuş, takım üç hafta iyi gidince herkes susmuş, şimdilerde bağırıyorlar ' Tayfuuun, Tayfuuun ' Hele ki geçen beş tam anlamıyla rezalet..

Yönetimin transfer politikasında eksikler olduğu herkes tarafından biliniyordu. Transferler hiç bir zaman istenildiği gibi yapılmadı, oyuncular kampa yetişemedi, istenilen oyuncular alınmadı. Kadronun bu ligin altında olduğu Denizli maçında o kadar açıktı ki ondan sonra gelen üç hafta durumun iyiye gitmesi herkesi uyuttu. Sorunu yanlış yerlerde arayıp, her hafta yeni sıkıntılar ürettiğimiz için protestolarımız bile kalmaya başladı..


Sezon başında giden futbolculara,
Maç kaybedilince hocaya,
Takım istenildiği gibi gitmeyince tesis sorununa,
Zaman zaman biletlerin pahalı olmasına sarıldık durduk..
Tüm bunlar için çok geçerli sebeplerimiz olsa da takımın en büyük sorununun TESİS olduğu gerçeğini gelen galibiyetlerle unutmaya devam ettiğimiz sürece istikrarsız başarılarla övünüp duracağız.

Takım Süper lige çıksa ne olacak ki? Mevcut şartlara hangi oyuncuyu transfer edebileceksin? Tesisin olmadan, alt yapın olmadan oralarda başarı nasıl gelecek? 
Teknik taktik sizin olsun, bu sezondan tek beklentim tesis sorununun çözümü için ciddi bir yatırım yapılmasıdır. Umarım bir sezon daha bekleyerek geçmez, ciddi hamleler görürüz. 












12 Ekim 2011 Çarşamba

Koca Kaptan Gürsel Aksel


01.01.1937-12.10.1978 Ölümünün 33. Yılında Koca Kaptan Gürsel Aksel'imizi saygı ve sevgiyle anıyoruz..

Koca Kaptan Gürsel
Kimileri ona maç sırasında çok konuştuğu için "kaynana", kimileri vücut yapısı nedeniyle "kestane" kimileri ise liderlik vasfı nedeniyle "baba" diyordu ama o günümüze "Koca Kaptan" lakabıyla geldi ve bu lakap onunla özdeşleşti. Gürsel Aksel, bir ekoldü. O iyi bir kaptan, iyi bir futbolcu, iyi bir insan ve hepsinden önemlisi iyi bir dosttu. Takım arkadaşlarını sevdi, kulübünü sevdi ve hepsine sevgiyi aşıladı. Sevgiyle nelerin başarılabileceğini herkese gösterdi. Öyleki herkesin umutsuzluğa kapıldığı anlarda dahi o arkadaşlarına ve çevresine hırs aşıladı, sevgi aşıladı. O muhteşem kadroda ona inandı, onunla Avrupa kapılarını araladı. Öyle bir liderdi ki, onun Göztepe'de görev yaptığı dönemde futbolcular hiç bir zaman doğru düzgün transfer görüşmelerine dahi girmedi. Gürsel Aksel, sezon sonunda yönetim toplantısına giriyor tüm takım arkadaşları için pazarlığa oturuyordu. Arkadaşları ise kapıda onu bekliyordu. O yöneticilerle yaptığı çetin mücadele sonunda anlaşmaya varıyor, kapıdan çıkıp arkadaşlarına "Arkadaşlar artık içeri girip imza atabilirsiniz" diyordu. Futbolcular imza attıkları kağıda baktıklarında Koca Kaptan'ın en düşük fiyata imza attığını, kendilerine daha fazla para yazıldığını görüyorlardı. O işte böyle bir liderdi. Hatta yöneticilere o dönemlerde "Ali'ye daha fazla para verin. O çok para yiyor. Ona yetmez" diyerek en fazla parayı da ona verdiriyordu. Ama futbolcular da, ona öylesine büyük saygı gösteriyordu ki, o duşa girmeden hiç bir futbolcu duşa girmiyordu. Koca Kaptan'ın bir dediğini iki etmiyorlardı. Gürsel Aksel, Göztepe'miz ile bir çok başarılara imza attı. Sarı-kırmızılı ekibimizin Avrupa Kupaları'nda çeyrek final ve yarı final oynadığı dönemlerde ve iki Türkiye Kupası, bir Cumhurbaşkanlığı Kupası kazanılmasında büyük pay sahibi oldu.

Alıntı, gozgoz.net. 

2 Ekim 2011 Pazar

Göztepe Hentbol Şubesi 2011/12 Kombine Kartları


2011-2012 sezonu Kombine biletleri satışları Ligin ilk haftası 16 Ekimde Salon önünde ve 6. haftası oynananacak olan Bank Asya ligi Boluspor maçı sırasında stad önündeki standda 20 TL bedel ile temin edilecek.
Kombineler için Mustafa DİZDAR ile irtibata geçebilirsiniz.
Banka hesap numarası Garanti Bankası Özkanlar Şubesi (754) Hesap No: 6665853 destek verip kombine ya da piksel bedeli olarak da gönderebilirsiniz.


10 Eylül 2011 Cumartesi

Denizlispor - Göztepe'miz.


Evren topu ileriye gönderdiğinde topu aynı hızda geriye gelebileceğini tahmin edemedi. Bunu tahmin edemediği gibi top geri döndüğü anda ayağı kaydı ve yerini kaybetti. Ulaç savunmadan daha önde durduğu için kademeye girmesi mümkün olmadı ve golü yedik. Gol bundan ibaret mi? tabii ki hayır. Akın'ın topa geç çıkması da Denizlispor'un işini oldukça kolaylaştırdı.


Gelelim yediğimiz ikinci gole. Aydın'ın orta sahada topu ileri vurmak yerine ayağında öldürmesiyle beraber rakibin kazandığı taç atışı kalemizde golle sonuçlandı. Orta sahadan hiç bir destek gelmediği için savunma tam anlamıyla çaresiz kaldı ve golü yedik.


Golü yedikten sonra biraz olsun toparlanmaya çalıştık ancak üretken olamadık. Bunun en büyük sebebi orta saha ile forvet arasındaki mesafenin çok uzun olmasıydı. Yasin, Aydın ve Bradley rakip stoper ve orta saha oyuncuları arasında sürekli yalnız kaldılar. 


Yukarıda da gördüğünüz gibi Denizlispor orta sahası savunmanın içine karışmış durumda. İleride çoğalamadığımız için hiç bir şekilde tehlikeli olamadık. 


Denizlispor skor avantajını ele geçirdikten sonra kendi yarı sahasına çekildi. Orta sahamız ve forvet arasındaki mesafemiz uzadıkça etkisiz olduk. 

.
Henüz 2.yarının başında rakibe çok büyük açıklar vermeye başladık. Sayıca fazla olmamıza rağmen skorunda verdiği stresle maç boyunca olduğu gibi düzenli savunma yapamadık. Korhan'ın oyuna girmesinden sonra 4-2-3-1 şablonuna dönünce biraz daha top yapmaya başladık. İleri uçta bulunan oyuncuları maç boyunca olduğu gibi geriye yardıma gelmemesi orta sahanın yükünü arttırdı ve Denizlispor ciddi gol pozisyonları yakaladı.


Orta sahada Hakan - Korhan ikilisine dönen Özcan hoca takımın daha iyi top yapmasını amaçlıyordu, tutmadı. Rakip golü yemesine rağmen çok iyi kapandı. Golü bulduktan sonra kısa bir süre baskılı oyunumuzu devam ettirmiş olsak da beraberlik için gerekli pozisyonları bulamadık.


Sezonun ilk maçı olması sebebiyle bir anda takıma, teknik heyete mantıksızca eleştiri yapmak oldukça yanlış bir durum olacaktır. Hele ki şampiyon kadronun dağıtılmasının hesabını ilk haftadan sormak derbi öncesi Göztepe'ye verilecek en büyük zarardır. Bu takımın temelleri Haziran ayında atıldı. Haziran ayından bu yana herhangi bir futbolcu için yas tutmadığımız gibi gelen oyuncuları da büyük bir memnuniyetle karşıladık. Bir hafta önce oynanan Manisaspor maçında takımın oynadığı oyun ortada. Denizlispor maçını bir iş kazası olarak görüp derbiye yoğunlaşmalıyız. Bu dönemde her ne olursa olsun olumsuz eleştirmek sadece Göztepe'ye zarar verir.

8 Eylül 2011 Perşembe

2011/12 Gelen, Giden Oyuncular.


Durumİsim
Takım
GelenŞamil Ünalİskenderun
GelenGürhan GürsoyBugsaşspor
GelenBülent BalKarabükspor
GelenEvren KürkçüRizespor
GelenUlaç ÇağlayanKörfezspor
GelenEmre ÖztürkSandhausen
GelenYüksel KayaalpAltay
GelenÖmer AteşBoluspor
GelenYasin AvcıKarabük
GelenFuat OnurMersin İY
GelenKorhan ÖztürkKasımpaşa
GelenAydın KarabulutKarabük
GelenSamet AlbayrakAdana Demirspor
GelenIdan BismarkBerekum Chelsea
GelenBradley GroberPlatinum Stars


GidenSerdar SamatyalıŞanlıurfa
GidenMurat BergeŞanlıurfa
GidenMurat Kefeli
GidenSerhat Çağlar
Gidenİzzet KayaŞanlıurfa
GidenAbdülvahit KaracabeyAltınordu
GidenBayram ÇetinAltınordu
GidenOrhan TerziBalıkesirspor
GidenAhmet SağlamTurgutluspor
GidenMehmet YılmazBandırmaspor
GidenFerhat ÇulcuoğluTavşanlı Linyit
GidenTayfun ÖzkanAdana Demirspor
GidenRaşit SevindirAdana Demirspor
GidenUğurtan ÇepniAdana Demirspor
GidenBurak KeskinAdana Demirspor
GidenUğur IşıkalGaziantep BB
GidenEray AçıkgözTurgutluspor
GidenHalil ZeybekTurgutluspor
GidenBurak Uça
GidenEmin Yalın