13 Ekim 2014 Pazartesi

Şampiyon Olacağız!


Süper ligde uyguladığın dandik bilet sistemi yüzünden haftada 15-20 bin seyirciyi stadyumlara zor getiriyorsun ve pazar payın günden güne düşüyor. Yetmiyor milli maç arasında alt liglere önem verir gibi yapmak için Göztepe - Bandırmaspor maçına yayın koyuyorsun. Evinde yatarak değil tribünün hakkını vererek maç seyretmeye alışmış Göztepe taraftarı 15 bin taraftarıyla seni ödüllendiriyor. Karşılığında çapsız bir hakem ve futbolun yüz karası, şeref yoksunu bir rakip..

Biz çok mağlubiyetler gördük. Şampiyonluk parolasıyla girdiğimiz sezonda küme düştüğümüz bile oldu. Bandırma mağlubiyetine kılıf arayacak halimiz yok. Dün futbol olarak kötüydük ve tüm hatalarımız skora yansıdı. Yine gereken mücadeleyi ettik ama geçemediğimiz etkenler hep futbol dışıydı.. Yattığı yerden kalkmayan rakip futbolcular, oyunu soğutmaya çalıştıkları her hamlede onlara fırsat veren çapsız hakemi geçemedik.. 

Sahada oynayan takım en az tribün ve camia kadar şampiyonluğa inanıyor. Ertuğrul'un maç sonunda yaşadığı gerginlikte gördük ki biz bir takımız. Zor tutulan Halil, tribüne el kol yapana gerekli hamleyi yapan Mustafa, KAPTAN ERTUĞRUL, eski takımı olmasına rağmen yapılan terbiyesizliğe gerekli tepkiyi gösteren Timur.. Onlar şampiyonluğa inanıyor. Futbolun katili hakemlere, sahaya pislik yapmaya çıkan rakiplere inat inanmış güzel adamlarla BİZ ŞAMPİYON OLACAĞIZ!

8 Ekim 2014 Çarşamba

2010 Sendromu


Malum 2010 şampiyonu kadronun dağılması oynadıkları futbol kadar hoş olmamıştı. Pek çoğuna göre haksızlık yapılarak kulüple ilişkileri kesilmiş ve başarılı oldukları yerden gönderilmişlerdi. Esasında kadro dağıldıktan sonra tribünün dilinde her başarısızlık 2010 ah'ı olarak dillendirildi durdu. 

Her kötü sonucun ardından yapılan oyuncu kıyaslamaları, kaybedilen puan sonrası eski futbolcuların tekrar takımda görülmek istenmesi gibi süreçlerin ardından bu seneki kadro bizlere gösterdi ki aranan eski futbolcular değil karakterli topçulardı.. İşler kötü gidince gerekli olanı 2010 sezonundan beri yanlış taraflarda aradık durduk. Şampiyon kadro elbet ki unutulmayacaktır, bu vesileyle ah defterini kapatmış sayalım.

2010 yılındaki takım nasıl oyun karakteriyle, tribünle olan bağıyla, Göztepe armasına duydukları saygıyla şampiyon oldularsa bugün sahaya çıkan takımda aynı ışığı gösteriyor. Öyle bir takım kuruldu ki övmeye başlayınca 13-14 topçu sayıyoruz. Sahada aldığı paranın hakkını sonuna kadar veren topçular ve buna zemin sağlayan GÖZTEPELİ yönetim sayesinde henüz 7.hafta bitmişken şampiyonluk türküleri söylüyoruz.

Pazar günü şampiyonluk yolunda en büyük rakibimiz olan Bandırmaspor maçı var. Akşam maçı olması tribün olarak bizi mutlu eder ama alınacak alkolün boyutunu ve henüz 7. haftadan 2. uyarıyı aldığımızı unutmayalım. Tribün olarak bize asla rakip olamayacak Bandırma için yeni bir ceza alıp sezonun hemen başında saha kapatma cezalarıyla uğraşmayalım. Herkesin içinde yüksek sesle bağıralım, KÜFÜR ETME! ETTİRME!




9 Eylül 2014 Salı

Lider



89 yıldır olmayan şeyleri öyle 15-20 günde hazmetmek gerçekten kolay olmuyor. Biten tesisler, yenilenen salon derken fısıltı gazetesini aşıp ciddiyete binen stadyum masalı...

Alsancak'ın kapatılması, kombinelerin iptal edilmesi ve deplasmanlara sürekli yasakların gelmesiyle Göztepe'nin alışılagelmiş huzursuzluğunu ucundan kıyısından yaşasak da tüm Göztepelilerin yüzünün güldüğü günleri yaşıyoruz. Bugün takım lider, tesis sorunumuz kalmadı (hatta rakipler geliyor maç falan yapıyoruz), yönetimde bolca Göztepeli mevcut, hentbol takımı şampiyonluk parolasıyla sezona başlıyor ve bizim için belkide tesisten daha önemlisi GÖZTEPE STADYUMU için ciddi adımlar atılıyor. Tüm bunların 5 (yazıyla beş) ay gibi kısa bir sürede çözüme kavuşturulduğunu da dip not olarak ekleyelim. Kısaca birileri Göztepe için çalışıyor, çalışıyor, çalışıyor.

Kısa kısa Maraş maçı..
Kadro kalitemizin ligin üzerinde olduğunu bizden önce rakiplerimiz kabul ediyor. Sahaya çıkarken oyunlarını Göztepe'ye karşı oynamak yerine Göztepe'yi oynatmamak üzerine kuruyorlar.. Bizi sezon genelinde zora sokacak en büyük faktör bu olacaktır. Maraş maçından sonra maçı nasıl izah edeceğimi düşünürken aklıma Bobby Robson'ın "Onları küçümsemedik. Sadece düşündüğümüzden çok daha iyi çıktılar" sözü geldi. Evet, Maraş beklediğimizden tempolu çıktı ama gelecek haftalarda bizi oynatmayacak rakiplere karşı daha dirençli kalıp, takım oyunumuzu daha uzun sürelere yaymalıyız. Rakiplerimiz kadar mücadele ettiğimiz müddetçe kalitemiz ligdeki farkımızı puan tablosuna taşıyacaktır. Lideri izlemeyi çok özlemişiz, daim olsun.

5 Ağustos 2014 Salı

Mehmet Sepil 102


Bir başkan hayal edelim amacı tek adam olmak falan asla olmasın..
Yalnızca Göztepe'nin adını yukarılara taşımak için hamleler yapsın..
Kurduğu yönetime söylediği ilk cümleler; 'GÖZTEPE ARMASININ ÖNÜNE KİMSE GEÇEMEZ' olsun..
Biraz da Göztepeli olsun..

Yetmez mi? 

Başkanlık mesaisine başladığı ilk günden itibaren sürekli pozitif işler yapsın.
Takımı ilk etap kampına transferler tamamlanmış halde göndersin..
Gürsel Aksel'i devlete vermeyi kabul etmeyip altyapıya yönelik yatırımlar yapsın..
Gürsel Aksel'de bulunan salonun zeminini yeterli görmeyip bütün zemini yenilesin..
Dernek üyeliklerinin açılabilmesi için gerekli başvuruları yapmış olsun..
Taraftar gruplarının görüşlerini alsın, Açık tribün kombine fiyatlarını 35 TL yapsın..
Forma seçimine 'kendi beğendiği formalar olmasına rağmen' tribünden seçilmiş insanların katılımıyla onay verdirsin..
Yıllarca taraftarların desteğiyle ayakta duran Hentbol Şubesine ciddi yatırım yapıp, şampiyonluğa oynayacak takımın kurulmasını sağlasın..
Yeri gelince de mekanı cennet olsun Nizam dayının dertleriyle en güzel şekilde ilgilensin..

Ben bile yukarıda noktalama işaretlerini yanlış kullandım ama Mehmet Sepil'in yanlış hamlesi yok. Özlenen Göztepe'yi ortaya çıkarmak için son derece profesyonel aynı zamanda gönüllü ekiple çalışıyor. İsyan marşlarının yazıldığı dönemin son bulup Zafer marşlarının yazılacağı günleri bizden çok istiyor. 

Gelelim bizim payımıza..

Dertleri bizim üzerimizden alıp bizlere sadece futbolu düşündürmeyi hedefleyen takımı yalnız bırakmamamız gerekiyor. 35 TL'den satılan kombine biletlerin tükenmesi, kapalı da maksimum sayıya çıkmamız için elimizden geleni yapmalıyız. Güzel günleri en sağlıklı şekilde izleyebilmek için KOMBİNENİ AL, TAKIMINI YALNIZ BIRAKMA. UNUTMA SEN YOKSAN BİR EKSİĞİZ!


3 Haziran 2014 Salı

Mehmet Sepil 101


Gelişen onca şeye rağmen tek satır yazamadım. Boşlamaktan falan değil kafamı toparlayıp kelimeleri bir araya getirecek gücü bulamadım. Bugün yaşananlardan sonra düşünmekle işin içinden çıkamayınca kendimi burada buldum.

Hayatım boyunca acıklı hikayelerden ders almanın saçma olacağını düşündüm durdum. Şimdiki durumu açıklamak için geçmiş zamanda bana anlatılan hikayeyi yazmak istiyorum;

Geçmiş dönemde Avrupa'da ressamın çırağı sabırsızlıkla ustasına yapmış olduğu resmi gösterme hevesindeymiş. Ustası resmi görünce al bunu çarşının ortasına koy ve beğenmeyenlerin üzerine çarpı koyması için kalem bırak demiş. Çırak heyecanla resmi bırakmış ve akşam almaya gittiğinde resmin her tarafının çarpıyla dolu olduğunu görmüş. İlk resmini böyle kaybetmek çırağı biraz üzse de ustası yeni resim yapmasını söylemiş. Çırak yaptığı ikinci resmi ustasına gösterince ustası tekrardan bunu çarşının ortasına koymasını fakat bu kez oraya beğenmeyenler için bir fırça ve boya koymasını beğenmeyenlerin resmi düzeltmesini söylemiş. Çırak yazdığı notla resmi bırakmış, akşam olduğunda resmin ve bıraktığı boyaların aynen durduğunu görmüş. Siz insanlara ne kadar eleştiri hakkı verirseniz o kadar acımasız eleştirilerle karşılaşırsınız. Bizim tribün o misal..

Gelelim gündeme..

Sütten ağzı yanan yoğurdu üfleyerek yermiş misali sürekli muhalefet halindeyiz. Görülebilecek en kötü şartları yaşayan insanların böylesine fevri davranmasını bazen anlamakta zorlanıyorum. Geçen salı İmparator Suat hoca bugün iki gazete haberiyle Paragöz Suat Kaya, bir hafta önce Büyük başkan bugün satılma haberiyle Şerefsiz Altınbaş. YAPMAYIN ALLAH AŞKINA. Geldiğimiz yerleri bu kadar çabuk nasıl unutabiliyoruz? Tesis yapılsın, altyapıya önem verilsin gerekirse 5 sene çıkamayalım diyen bizler değil miydik? Bugün altyapıdan 9 oyuncu A takım kadrosunda değil mi? Nasıl unuturuz kendi söylemlerimizi?  Altınbaş ailesinin yanlışları ve doğruları elbet var. Biz kendi tükürdüğümüzü yalamayı bırakalım elbet onların yapamadıklarından bahsederiz. 

Mehmet Sepil dönemi..

Kimsenin ne getireceği hakkında en ufak bilgisi yok. Kimine göre Göztepe'nin evladı, kimine göre zor zamanlarda taşın altına elini koymayan başarılı iş adamı.. Hikayenin sancılı süreci bittiğinde büyük resmi daha net göreceğiz. Tribünde pek çok şey başarıyla alakasız şekilde gerçekleşir. Göztepe camiasında herkesin sevdiği adam olmak çok zor. Bunu başarabilen adam Dünya'nın her yerinde ülke yönetir. Buna tüm samimiyetimle inanıyorum. Mehmet Sepil aranılan başkan, gerçek Göztepeli olduğunu iddia ediyorsa önce sağlıklı yönetim kurulunu kurmalı ve İSTENMEYEN ADAMLARI KULÜPTEN UZAK TUTMALIDIR. 

Altınbaş giderken..

Altınbaş bundan 20 yıl sonra belki vizyonsuz olarak hatırlanacaktır. Tarihten silemeyeceğimiz tek gerçekleri tesis için 89 yıldır kimsenin çalışmadığı kadar çalışmış olmaları. Para harcadılar, vakit harcadılar, emek harcadılar ama olmadı. İstedikleri başarıyı bir türlü sağlayamadılar. Verdikleri sözleri bir türlü tutamadılar. Ailenin kararına Hüseyin başkanda fazla dayanamadı, kulüp el değiştirdi. Yaptıkları için teşekkür ederken yapamadıkları için de hakkımız helal olsun. 



8 Mayıs 2014 Perşembe

Ertelenir mi?



'Ceza gelecek mi?' tartışmaları PFDK kararıyla gölgede kalırken şimdi akıllara gelen tek soru 'erteleme olacak mı?'

PFDK kararları neticesinde erteleme veya cezanın iptali için karar verecek olan Tahkim Kurulunun alt ligler göz önüne alındığında emsal olarak erteleme kararı verdiğini maalesef göremiyoruz. Erteleme kararı için gereken şartlar ise şunlar;

1 - Cezanın alt sınırdan verilmiş olması
2 - Kabul edilip pişmanlık duyulması
3 - Aynı suçun bir daha işlenmeyeceği yönünde kanaat getirilmesi
4 - Bu konudaki sabıkanın temiz olması

Göztepemiz'i en çok zorlayacak 4. madde gibi görünüyor. PFDK'nin kararında da belirttiği gibi 'çirkin ve kötü tezahürat' eylemini tam 5.defa gerçekleştirdiğimiz için ceza aldık. Bundan sonrası tamamen Tahkim Kurulu'na yapılacak itirazı zamanında yapmak ve şampiyonluk maçında Göztepemiz'i desteklemek için olumlu kararın çıkmasını beklemek. 



21 Nisan 2014 Pazartesi

Şampi...


Tribünün en özel olduğu yılları göremedim. Süper ligi sıfır, amatöre giden yolu çat pat, amatörden sonraki süreci ise yaşayarak öğrendim. Hafta sonları maça gitmek, deplase olmak hiçbir zaman aileden yadigar şeyler olmadı. E tabi peder bey gemi kaptanı olunca böyle şeyleri beklemek onun içinde haksızlık olur.  Tribün namına ne öğrendiysem acısıyla tatlısıyla yaşayarak öğrendim. 

Dershaneden kaçıp hafta sonları maçlara gittiğimiz dönemlerde sahada oynayan topçularla hiç işimiz olmazdı. Ben çıkan kadroyla ilgilendiğimi hatırlamıyorum. Abiler maç öncesi sürekli tartışır dururdu, 'yine sol beke yanlış adamı koymuş' 'yahu yok mu şu takımda adam gibi golcü' falan filan.. Sevinmeyi öğrenmeden önce isyan etmeyi öğrendim. Ezeli rekabetten sürekli bahseden abileri dinlerken bırakın derbi galibiyeti görmeyi henüz derbi heyecanını yaşamamıştım. Ama inanıyordum. Göztepe ile çok güzel şeyler başaracağımızdan şüphem yoktu. Maç kaybediyorduk, lig düşüyorduk, şampiyon oluyorduk hiçbir zaman armanın peşinden ayrılmıyorduk. Bizleri bağlayan bütünlük arma sevdasından başka bir şey değildi.

Sosyal medyanın aktif olarak tribüne girmesi, istenen başarıların bir türlü gelmemesi ve yönetimin acemi hataları ile övündüğümüz tribün çağırdığı topçuya bile sözünü geçiremez bir hal aldı. Sürekli suçlu aramaktan hatalarımızı göremez olduk. Bize göre onlar, onlara göre biz sürekli suçluyduk. Sorunların çözümüne yönelik adımlar atacağımıza sürekli haklı olmamızı sağlayacak adımlar atmayı tercih ettik. Ve ne yazık ki ağabeyler bunlara dur diyemediler.

Bugün tribünler dağınık, topçuların özgüveni bitik ve hedefimiz şampiyonluk olarak son haftalara giriyoruz. Herkesin yüksek sesle konuşmaya korktuğu ŞAMPİYONLUK için matematiksel olarak şansımız devam ediyor. Gün dargınlıkları unutup özlenen şampiyonluğa inanma günüdür. Ölüyü dirilten Göztepe'yi, özlenen Göztepe tribünlerini tekrardan canlandırma günüdür.  Önce Tarsus'a, emniyet izin verirse Pendik'e gidip dosta düşmana bitti denen Göztepe'yi hatırlatma günüdür. Unutmayın tarih yazmak bizim işimiz, tarihi okuyanlardan olmayalım..