İki hafta önce fikstürde yine Ankara deplasmanı gözüküyordu.. Bugsaş maçı takımımız için sezonun en önemli virajlarından biri olmasına rağmen maçtan önce şok bir kararla Tayfun Özkan bir önceki maçta yaptığı davranışlar yüzünden 30bin TL para cezasına çarptırılmış ve Ankara kafilesine dahil edilmemişti. Maçtan 1-0 mağlup ayrılmamızdan daha önemlisi dışarıda yaşanan taraftar olayları yüzünden 2 maçlık seyircisiz oynama cezasına çarptırılmıştık. Kısacası teknik heyeti son derece sıkıntılı haftalar bekliyordu..
Taraftar açısından bakarsak takımın en önemli oyuncularından Tayfun Ankara'ya götürülmemiş,sezonun kritik maçlarından biri kaybedilmişti. Özcan hocaya kızanlar,bu işin Özcan hocayla olmayacağını düşünenler yavaş yavaş daha yüksek sesle bağırmaya başlamış ve takımın Bank Asya'ya çıkmasına 'acaba' gözüyle bakanlar bile olmaya başlamıştı..
Ligde 21.haftada ki İskenderun Demir Çelikspor mağlubiyeti ve ardından Yeni Malatyaspor beraberliği sonrasında olduğu gibi Ali Gültiken ikinci defa Sarıyer maçı öncesi Tayfun Özkan'ı yanına alıp bir basın toplantısı düzenlemiş ve her şeyin yolunda olduğunu gereken tek şeyin bu takıma güvenilmesi olduğunu ısrarla vurgulamıştı.. Ali Gültiken her defasında bu takıma sadece güvenin dedikçe - bende dahil - Özcan hocanın hatalarını aradık durduk. Ligin bitimine 6-7 hafta kalmışken hocayı yollayalım saçmalığına kendimizi kaptırdığımız bile oldu. Fakat tüm bu dönemlerde mantıklı kararlar alıp bugün bir maç fazlasıyla da olsa 6 puan önde olmamızı sağlayan takımın gizli kahramanı Ali Gültiken'dir.
Ali Gültiken ilk basın toplantısını yaptığında tarihler 10 Şubat 2011'i gösteriyordu. Bu basın toplantısının ardından ilk maçta Turgutluspor'u deplasmanda 5-0 gibi net bir skorlar geçerken ondan sonraki üç haftada 9 puan toplamış ve tekrardan liderliğe kavuşmuştuk.İkinci basın toplantısı düzenlendiğinde tarihler 29 Mart 2011'i gösteriyordu. Takım yukarıda bahsettiğim sezonun en kritik maçlarından birini kaybetmiş ve üstüne ceza almıştı.Ali Gültiken tekrardan bizlere takıma güvenmemiz gerektiği hatırlattı ve takımımız basın toplantısının ardından ilk maçında Sarıyer'i 4-0 gibi net bir skorlar geçmesini bildi.
Yıllardır süregelen yöneticilik anlayışının aksine takımın başına getirdiği hocaya sonuna kadar güvenen,iyi-kötü günde her zaman onun arkasında durmayı bilen bir yöneticilik anlayışıydı bu. Bu duruma alışmamış olan bizler galibiyetlerin ardından sevinmeyi bilirken mağlubiyetlerin ardından hocaya laf söylemeye devam ettik ne yazık ki.. Ali Gültiken Sportif Direktörümüz olduğu sürece biz ne kadar aceleci ve tutarsız tepkiler verirsek verelim takımımız için en iyisini düşünen birisinin olacağından kimsenin şüphesi olmasın..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder