İlk yarı değerlendirmesi #1

Ligin ilk yarısını Turgutluspor'a karşı deplasmanda 2-0'lık sonuçla kazandığımız maçla tamamladık. Hatay'ın erteleme maçını hesaba katmazsak lider ile aramızdaki puan farkı 6. Hatayspor 9 haftadır kaybetmeyi unuttu. Giresun ile deplasmanda oynayacaklar ve ben uzun süre sonra ilk puan kayıplarını Giresun deplasmanında yaşayacaklarını düşünüyorum.

Oynadığımız maçların büyük bölümünde ortaya bir türlü konamayan futbolumuz ile gündemdeydik. Özgür hocanın kadro istikrarını bir türlü sağlayamadığı, takımın iki pası doğru düzgün yapamadığı maçlarda kendimizi kahredip durduk. Savunma hattımızın kalitesi sayesinde ve özellikle kalecimiz Yavuz'un performansı sayesinde liderin arkasında 2.sıradayız. Bundan sonra her hafta maçlara önce Hatay'ın puan kaybetmesini bekleyerek başlayacağız. Gelen duyumlar Hatay'ın kaliteli takviyeler yapacağı yönünde kısaca Hatay'ın elinde bulundurduğu avantajı kaybetmeye niyeti yok. Ne yapacaksak biz yapacağız. Şampiyonluğu istiyorsak gidip ellerinden alacağız.

Saha içerisinde Yavuz, Cihan, Şaban, Osman Fırat, Sabutay, Enes, Onur takımı sürükleyen oyuncular oldular. Tek tek isimlere bakarsak ligin üzerinde kaliteleri olduklarını söyleyebiliriz. Takım olamadık belki ama kaliteli oyuncularımız ayakta durmamızı sağladı. Sahada oynanan oyundan bahsetmek için çabalamama rağmen paslaşmanın olmadığı, kenarların kullanılmadığı yalnızca şişir Şaban'a kovala taktiğiyle oynayan takımdan öteye geçemedik. Özgür hoca takıma inanıyor, kendisine inanmamızı bekliyor ama saha içerisinde bunu göremiyoruz. Tolga - Berkay - Hasan Türk döngüsünde aradığımız oyuncuyu ısrarla çıkaramadık. Burgaz maçındaki Hasan tam aradığımız adam gibi duruyordu ne olduysa Tarsus maçında yanıldığımızı ispatladı.

Özgür hoca denedi bulamadı, şimdi esas iş topu saklayabilecek, orta saha - forvet arasında geçişimizi kolaylaştıracak oyuncuyu transfer etmekte. Herkes kaliteli oyuncuların gelmesini bekliyor. Öncelikli transferin bu bölgeye yapılması gerekiyor. Devre arası transferler her zaman zor olmuştur. İyi performans gösteren oyuncuyu devre arası almak zordur bu açıdan teknik heyetin çok iyi çalışması gerekiyor.

Transfer demişken orta saha ve kanat oyuncusu alıp transferi kapatmamız gerektiğini düşünüyorum. Kanat oyuncusunun gelmesiyle Enes ve Adem'i forvete çekip Şaban, İlyas, Enes, Adem forvet hattıyla ligi tamamlayabiliriz. Özellikle kadro içerisindeki oyuncuların performanslarının artması için mesai harcamak gerekiyor. Tam 35 gün var ve Özgür hoca neler yapacak merak ediyorum..

Kısa kısa merak ettiklerim;

- Halil'e ne oldu? Sakat mı?

- Defanstan oyuncu kurabilecek stoper süper ligde yokken bizim beklememiz normal mi?

- Hatay ne zaman maç kaybedecek?

Yazıda bahsetmediklerim;

- Şaban ve Cihan'ın Avrupa futbol tarihine geçmesi gereken golleri

- Furkan Alakmak'ın gözlerimizin önünde gelişmesi

- 5-6 kişi

Yazının yayınlanmasının ardından 24 saat geçmeden Özgür hoca istifasını açıkladı. Yeni transferler kim olacak? diye düşünürken hocamızı da arayacağız artık. İnşallah ikinci yarıya hazır gireriz. 

İstatistik #1

Sezonu bir yerden yakalamamız gerekiyordu ve Kırklarelispor maçında takım olarak bunu başardık. Bol gollü galibiyetin ötesinde bizi hesaba katmayanlara verdiğimiz mesaj çok önemliydi. Takım bunları yaparken detaylarıyla yazacak vakit bulamamıştım. 

Göztepe'miz sezonun geriye kalan 14 maçında neler yaptı şöyle bir inceleyelim;

- Takımda maçların tümünde 90 dakika forma giyen tek isim 1290 dakika ile Yavuz Eraydın. Yavuz'u 12'şer maçla Cihan Yılmaz, Şaban Genişyürek, Sabutay Bayülken, Osman Fırat, Onur Bektaş ve Tolga Çavdar takip ediyor. Sakatlıklar ve cezalı oyuncularımızı bir kenara bırakırsak çok az oyuncunun sürekli olarak sahada kaldığını ve oyuncularımızın sürekli oynayamadığını bu istatistikten görebiliyoruz. 

- Takımımızın en golcü ismi Şaban Genişyürek ve Enes Kubat. Her iki oyuncumuzun da 5 golü bulunuyor. Oyun yapımız gereği (hocanın da belirttiği) Cihan Yılmaz'ın oynadığı oyun sisteminde çift forvet çıkmamız zor. Enes'in sağ kanat oynamasına rağmen fiziki kapasitesinin üst düzey olması ve istekli oyunu sayesinde 5 gol attığını görüyoruz. Şaban ve Enes'in ardından 3 golle takımın hücum gücünü üstlenen Cihan Yılmaz geliyor.

- Ligimizin durumuna bakacak olursak Çanakkale Dardanelspor 21,8 yaş ortalaması ile ligin en genç ekibi durumunda. Göztepe'miz ise ligin en genç 5. takımı, yaş ortalamamız 24,8. 

- Oynadığımız maçlarda takımımız toplam 34 sarı, 1 kırmızı kart gördü. Gördüğümüz tek kırmızı kartın sahibi Sabutay Bayülken olurken 6 sarı kartı bulunan Onur Bektaş bu anlamda hem takımımızın hemde ligin en çok sarı kart gören ismi konumunda. 

-  Geride bıraktığımız haftalarda 7 maçı gol yemeden tamamladık ve bu maçların 5 tanesi iç saha, 2 tanesi ise deplasmanda oynadığımız maçlarda gerçekleştirdik. 

- Maç başına attığımız gol oranı 1,5, yediğimiz gol oranı ise 0,71.

Yazıyı bitirirken eklemek istediklerim var. İstatistikler ulaşırken popüler internet sitelerini ve resmi siteyi kullandım. Bilinen istatistiklerin bir elde toplanması takım hakkında daha çok bilgi verecektir. 

Hem çilemsin, hem çarem.

Bank Asya'ya yükseldiğimiz sezondan bu yana gol problemini şiddetli şekilde yaşıyoruz. Yani bünyemiz uzun süredir bol gollü galibiyetlere alışık değil. Bugün takımın 3.golünden sonra (ben dahil) nasıl sevineceğimizi bilemedik.. 

Geçtiğimiz hafta yaşanan tatsız olaylardan sonra Özgür hoca sosyal medya önde gelenleriyle kahvaltıda bir araya geldi. Aynı ligde şampiyon olduğumuz sezon takım bol bol sabah kahvaltılarına giderdi hatırlayanlar olacaktır. Özgür hoca toplantıda kendisinin hatalı olduğunu kabul edip, ortayı bulma yoluna gitti. Göztepe teknik direktörü olarak da yapabileceği başka bir şey olduğunu düşünmüyorum. Mevzunun tatlıya bağlanıp kapanması önemliydi ki neticede böyle oldu.

Bu haftaya bakacak olursak,

- 3 yıl sonra yine deplasmanda alınan 5 gollü galibiyet.

- Yerine gelen öz güvenler,

- Şaban ve Cihan'ın istekli oynaması,

- Enes Kubat ve Furkan Alakmak'ın engellenemez gelişimleri,

- Hasan Türk'ün orta sahada haftalardır aradığınız adam benim mesajı,

- Özgür Zengin'in hatasından dönüp eldeki kadroyu en iyi şekilde sahaya sürmesi,

- Haftalardır göremediğimiz istekli ve arzulu oyun,

- Kırklareli taraftarının 5 yemesine rağmen maç sonu Göztepe'mizi tribünlere çağırması günün güzellikleriydi.

Bugünkü istek ve arzumuzu sahaya yansıtırsak bulunduğumuz ligde karşımızda durabilecek rakip yok. Hele ki iç sahada tribün desteği ile Alsancak Cehennemi'ne gelen takımlar yine günler öncesinden dertlenecektir. 

 * Göztepe'miz en son 3 yıl önce yine aynı ligde Turgutluspor deplasmanında 5 gol atmayı başarmış. Şans ki o zamanda yazıyormuşum. Maçın hikayesini merak edenlere;   Turgutluspor * Göztepe

İnanmak

Bir şeyler karalamayı bırakalı çok oldu.. Bilenler var bilmeyenler için yazalım vatani görevimi yapmak için ortalıktan kaybolalı tam 14 ay 3 gün oldu. Geriye kaldı 27 gün, dönüyorum.

Geçen sürede 2-0'dan 3-2 kazanılan derbi olmasa 14 aylık sürecin tek bir adı var KABUS. Yıllardır derbi galibiyeti görmemiş bu taraftar için derbi galibiyeti bile aylarca mutlu olmasına yetmiyorsa ortada teknik sıkıntılardan çok yönetimsel sıkıntılar vardır.  

Hocalar değişiyor, oyuncular değişiyor, menajerler değişiyor hatta başkan bile değişiyor ama takım her defasında bir adım daha geriye gidiyor. Belli noktalarda yönetim, futbolcu, taraftar üçlüsünün birlik ve beraberlik içerisinde olmadığı zaman sonucun hüsran olduğunu görmek için tekrar amatör lige dönmeye gerek yok. Saha içerisinde ve yönetim kademesinde sürekli yanlış yapan birileri illa ki olacaktır. Önemli olan yanlışları önlemek ve önleyemiyorsak en az zararla dönmek. Bizim uzun süredir yapamadığımız şeylerin başında bu durum geliyor. İyi olanı fazla bağrımıza basıp, yanlış yapanı hemen siliyoruz. Duygusal adamlarız tepkilerimiz anlık ancak zarar veriyor...

Hazırlık dönemini ve ligin ilk haftalarını kaçırmış olsam da Anadolu Selçukluspor maçından beri takımı dikkatle izlemeyi sürdürüyorum. Takımın övülecek taraflarını sayfalarca yazmak istedim ama YOK. Ne yazık ki bahsedilen ligin üzerindeki kadro puan anlamında tatmin edici yerde değilken seyir zevkine değinmek gereksiz olur. Selçuk maçında rakip kalecinin ve savunmanın hatasıyla gelen iki gol herkese takımı övme zorunluluğu getirdi. Sonucunda iç sahada Hatayspor'a karşı o tribünler önünde rakip kaleye tek şut çekmeden maçı bitirdik. Takım ne kadar kötü oynarsa oynasın maç sonu teknik heyet başka maçı izlemiş gibi iyi olacağız demeyi bırakmıyor. Orta sahada tek bir organizasyon yok, bekleri ileri yolluyoruz ne orta açılıyor, ne çizgiye iniliyor. Futbolu bilen biri olduğumu iddia etmiyorum ama iyi izleyiciyimdir. Çok takım izledim. Bizim takım kadar organizasyon eksiği olan takım ancak A2 liglerinde var. Hafta içi beraber idman yapmayan 11 tane adam var sanki sahada. Duran toplara umut bağlayarak lig şampiyonu olamayız. Daha gerçekçi olacak olursak rakip bariz hata yapmadığı müddetçe gol atamıyoruz ama daha iyi olacağız, inanıyoruz.

Saha içerisinde bizden birilerini görmek istiyoruz. İsyan etsin, savaşsın (hakemle, rakiple), arkadaşlarını toplasın.. Bulamadık o adamı uzun süredir. Biz daha çok önce kovduğumuz adamları affettik. İşler kötü gidince sonra tekrar kovduk. Çünkü taraftara suçlu lazım. Birilerinin suçlu olarak yem edilmesi lazım. Bunları dert etmeye gerek yok, boş verin şimdi bunları.. Daha iyi olacağız, inanıyoruz. 

Golcü

Elimizdeki golcüyü takasta kullandıktan sonra yerine tam 10 (on) oyuncuyu forvet mevkisinde oynattık fakat gol atma becerileri hep eksik kaldı. Geçmişle yaşanmıyor da, gözlerde tribüne koşan Tayfun'u arıyor, özlüyor..

Tayfun Özkan 26 maç 18 gol
------------------------------
Bradley Grobler 28 maç 6 gol
Bısmark Idan 9 maç 0 gol
İbrahim Şahin 11 maç 2 gol
Yasin Avcı 2 maç 0 gol
Ali Kuçik 27 maç 7 gol
Türker Demirhan 21 maç 4 gol
Uğur Uğur 21 maç 2 gol
Bedi Buval 15 maç 0 gol
Herve Tum 5 maç 0 gol
Şaban Genişyürek 24 maç 2 gol